Atatürk´ün Şeyh Muhammed Diyaddin KS Hazretlerine
gönderdiği Teşekkür Mektubu
Be Makâm-ı Daru’l-Hilâfeti’l-Aliyye
gönderdiği Teşekkür Mektubu
Be Makâm-ı Daru’l-Hilâfeti’l-Aliyye
Atatürk‘in Şeyh Muhammed Diyauddin Efendi’ye Gönderdiği Mektubun Sûreti:
VESİKA 52 13 Ağustos 1335 (1919)
Norşinli Meşâyih-i İzâmdan Şeyh Diyauddin Efendi Hazretlerine
Fazîletlu Efendim, Zât-ı fâdılânelerinizin Harb-ı Umûmî’nin imtidâdınca Osmanlı Ordusuna îfâ eylemiş olduğunuz hidemât-ı bergüzîdelerine ve makâm-ı muallâ-yı Hilâfet ve Saltanata göstermiş olduğunuz ravâbıt-ı kalbiyelerine yakından muttali’ bulunuyorum. Bu sebeple zât-ı âlinize kalben pek büyük hürmetim vardır.
Bugün makâm-ı Hilâfetin, Saltanât-ı Osmâniye’nin ve vatan-ı mukaddesimizin düşmanlarımız tarafından nasıl rencide edilmekte ve vilâyât-ı şarkiyemizin Ermeniler’e hediye edilmesinde ısrar olunmakta olduğu ma’lûm-ı ârifâneleridir. Millete istinad etmeyen İstanbul’daki hükümet-i merkeziye bütün bu düşman taaddileri karşısında âciz ve nâçîz kalarak hukûk-ı millet ve memleketi müdafaa edememekte olduğu tahakkuk etmiştir. Bu sebeple milletimizin mevcûdiyetini ve vahdetini bütün cihâna göstermek ve hukukumuzun ‘indi ve şahsi kararlarla imhasına müsaade edemeyeceğimizi anlatmak maksadıyla senâverleri resmî makâm ve sıfatımdan tecerrüd ederek milletin içinde ve milletle beraber çalışmaktan başka çare göremedim ve derhal askerlikten istifâ ettim.
Vekâyi-i elîme te’sîriyle her tarafta teşekkül eden millî ve vatanî cem’iyetlerin murahhaslarından mürekkeb olmak üzere Erzurum’da in’ikâd eden bir kongre ile
“ Şarkî Anadolu Müdafaa-yı Hukûk Cem’iyeti “ teşekkül etti ve vahdet-i milliyemizi dahil ve hârice karşı temsil eylemek üzere bir hey’et-i temsiliye Kabul edildi. Bu hususâta dair beyânnâme ve nizâmnâmelerden zât-ı ulyânıza takdîm ediyorum. Zât-ı fâdılâneleri cem’iyetimizin en muhterem a’zâsından bulunduğunuz cihetle istihsâl-I maksad-I mukaddes için cümlece müsellem olan himmet ve gayretlerinin teşkîlâtımızın o havâlice tesri’i husûlüne ve muzır düşman telkinâtının izâlesine masrûf olacağına mutmainim. Birkaç güne kadar Garbî Anadolu ve Rumeli’nin bilcümle vilâyâtından gelmekte olan murahhaslarla da umûmî bir kongre sivas’ta akdolunacaktır. Cenâb-ı Hakk’ın avn u inâyeti ve Peygamber-i Zîşânımız’ın feyz u şefaati ile umûm milletimizin bir noktada müttahid olduğunu ve hukukunu muhafaza ve müdafaaya kadir olduğunu cihâna göstereceğiz
Karîben Meclis-i Meb’usânımızı açtırmak ve millete müstenid kuvvetli bir hükümeti mevki-i iktidâra geçirerek selâmet-i vatanı te’min eylemek müyesser olacaktır.
Muhabbet ve hürmetlerimin kabulünü ricâ ve o havâlideki bilcümle vatandaşlarıma selâmlar ithâf eylerim Efendim Hazretleri.
Sâbık Üçüncü Ordu Müfettişi
Atatürk
(Bkz. Nutuk, Vesikalar bölümü, Vesika: 52)
VESİKA 52 13 Ağustos 1335 (1919)
Norşinli Meşâyih-i İzâmdan Şeyh Diyauddin Efendi Hazretlerine
Fazîletlu Efendim, Zât-ı fâdılânelerinizin Harb-ı Umûmî’nin imtidâdınca Osmanlı Ordusuna îfâ eylemiş olduğunuz hidemât-ı bergüzîdelerine ve makâm-ı muallâ-yı Hilâfet ve Saltanata göstermiş olduğunuz ravâbıt-ı kalbiyelerine yakından muttali’ bulunuyorum. Bu sebeple zât-ı âlinize kalben pek büyük hürmetim vardır.
Bugün makâm-ı Hilâfetin, Saltanât-ı Osmâniye’nin ve vatan-ı mukaddesimizin düşmanlarımız tarafından nasıl rencide edilmekte ve vilâyât-ı şarkiyemizin Ermeniler’e hediye edilmesinde ısrar olunmakta olduğu ma’lûm-ı ârifâneleridir. Millete istinad etmeyen İstanbul’daki hükümet-i merkeziye bütün bu düşman taaddileri karşısında âciz ve nâçîz kalarak hukûk-ı millet ve memleketi müdafaa edememekte olduğu tahakkuk etmiştir. Bu sebeple milletimizin mevcûdiyetini ve vahdetini bütün cihâna göstermek ve hukukumuzun ‘indi ve şahsi kararlarla imhasına müsaade edemeyeceğimizi anlatmak maksadıyla senâverleri resmî makâm ve sıfatımdan tecerrüd ederek milletin içinde ve milletle beraber çalışmaktan başka çare göremedim ve derhal askerlikten istifâ ettim.
Vekâyi-i elîme te’sîriyle her tarafta teşekkül eden millî ve vatanî cem’iyetlerin murahhaslarından mürekkeb olmak üzere Erzurum’da in’ikâd eden bir kongre ile
“ Şarkî Anadolu Müdafaa-yı Hukûk Cem’iyeti “ teşekkül etti ve vahdet-i milliyemizi dahil ve hârice karşı temsil eylemek üzere bir hey’et-i temsiliye Kabul edildi. Bu hususâta dair beyânnâme ve nizâmnâmelerden zât-ı ulyânıza takdîm ediyorum. Zât-ı fâdılâneleri cem’iyetimizin en muhterem a’zâsından bulunduğunuz cihetle istihsâl-I maksad-I mukaddes için cümlece müsellem olan himmet ve gayretlerinin teşkîlâtımızın o havâlice tesri’i husûlüne ve muzır düşman telkinâtının izâlesine masrûf olacağına mutmainim. Birkaç güne kadar Garbî Anadolu ve Rumeli’nin bilcümle vilâyâtından gelmekte olan murahhaslarla da umûmî bir kongre sivas’ta akdolunacaktır. Cenâb-ı Hakk’ın avn u inâyeti ve Peygamber-i Zîşânımız’ın feyz u şefaati ile umûm milletimizin bir noktada müttahid olduğunu ve hukukunu muhafaza ve müdafaaya kadir olduğunu cihâna göstereceğiz
Karîben Meclis-i Meb’usânımızı açtırmak ve millete müstenid kuvvetli bir hükümeti mevki-i iktidâra geçirerek selâmet-i vatanı te’min eylemek müyesser olacaktır.
Muhabbet ve hürmetlerimin kabulünü ricâ ve o havâlideki bilcümle vatandaşlarıma selâmlar ithâf eylerim Efendim Hazretleri.
Sâbık Üçüncü Ordu Müfettişi
Atatürk
(Bkz. Nutuk, Vesikalar bölümü, Vesika: 52)
Yorumlar