Ana içeriğe atla

İşte Osmanlı'nın 40 çılgın projesi!

"Osmanlı'nın Yitik Projeleri" adıyla hayata geçirilen 13 bölümlük belgeselde şaşırtıcı projeler yer alıyor
Türk Tarih Kurumu (TTK), çoğunluğu Sultan Abdülhamid döneminde yapılan ve İstanbul'un iki yakasını bir araya getiren köprü, tüp geçit, teleferiğin yanı sıra, Miniatürk, Gezi Parkı gibi şehir imar projelerin de aralarında bulunduğu 40 kadar projeyi tarihin tozlu raflarından gün ışığına çıkaracak.
"Osmanlı'nın Yitik Projeleri" adıyla hayata geçirilen 13 bölümlük belgeselle, Osmanlı Devleti'nin son dönemindeki imar projeleri arşiv fotoğraf ve görüntülerinin yanı sıra, belgeler, çizimler, modeller ve 3 boyutlu animasyonlarla desteklenecek.
TTK Başkanı Metin Hülagü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı coğrafyasının hakimiyet alanında çeşitli projelerin planlandığını ancak bir şekilde bunların gerçekleştirilemediğine işaret ederek, "Belgeselle Osmanlı'nın teknolojiyi yakından takip ettiğini hatta o dönemde bile köprü, tünel, metro yaptırma girişiminde bulunduklarını fakat bunların bir şekilde gerçekleştirilemediğini hatırlatmak istedik" dedi.
Araştırmaları neticesinde çoğu Sultan 2. Abdülhamid Han dönemine ait 40 civarında proje tespit ettiklerini belirten Hülagü, daha o zamanlarda bile tekniğe, teknolojiye, köprüye, metroya, tüpgeçite önem verildiğini belirtti.
Geçmiş projeler geleceğe ışık tutacak
Hülagü, tarihte düşünülen ama yapılamayan projeleri belgeselleştirecekleri çalışmayla ilgili, "Böylece hem geçmişimizi hatırlamış olacağız, hem tarihimizdeki yöneticilerin ufkunu, onların ülke için yapmak istediklerini ortaya koyacağız. Batıya açık mıydı, kapalı mıydı? Teknolojiyle münasebetleri nasıldı? Halkın refahını düşünüyorlar mıydı, yoksa Saray'da mı oturuyorlardı, bunları ortaya koyacağız. Hem de bu projelerle eğer bugün bir değer ifade ediyorsa, yapılmaları için ışık tutmuş olacağız" diye konuştu.
Metro, tüp geçit, üçüncü köprü gibi projelerin yakın zamanda tartışma yarattığını ancak bunların artık hayata geçirildiğini ifade eden Hülagü, dünyanın ikinci metrosunun 1860'lı yıllarda yapılan Karaköy-Galata hattının olduğunu anımsatarak, Osmanlı'da yerli ve yabancı mühendislerce projelendirilmiş çeşitli metro tasarımlarının bulunduğunu kaydetti.
Hülagü, Osmanlı'da şehir içi ulaşımı kolaylaştıracak tasarıların yanı sıra şehir imar projelerine de önem verildiğini belirterek, bunların arasında Sultan Abdülhamit döneminde Osmanlı'nın lehine biten Yunan harbinin ardından anıt dikilmesi projesini, temaşa alanlarından Münif Paşa'nın Minyatürk'ünü, Gezi Parkı'nı, Ahmet Rıfkı Bey'in Panorama Tarih Müzesi'ni sıraladı.
"Osmanlı'nın yitik projeleri"
TTK'nın belgeselleştireceği "Osmanlı'nın Yitik Projeleri" ise şunlar:
Cisr-i Enbub-i den Tüp Geçit'e, Boğaz Köprüsüsü Tasarıları- F. Arnodin'in Cisr-i Hamidi ve Çevre Yolu Projesi, Metro Tasarıları- Gavand, Bagos Efendi, Namık Paşazade Tahir Bey, Hollzman, Lacey Sillar'ın projeleri, Füniküler Tasarıları- Osman Hamdi Bey, Mösyö Kirbis, Abdullah Bin İyad ve diğer Füniküler tasarıları, Haliç ve Galata Köprüsü Tasarıları- Da Vinci, Antoine Corenti, Möstö Pierre, 1902 Fransız, D'Aranco, Antoine Bouvard teklifleri, Şehir İmar Projeleri- Antoine Bouvard, HipodromBeyazıt, Yeni Cami Tasarıları, Aurige'in Galata-Süleymani'ye Asma Köprüsü, Gavand'ın Yeni Şehir Tasarısı, D'aranco'nun Sanayi Sergisi Projesi ve Yunan Harbi Zafer Anıtı Projesi, Münif Paşa'nın MiniaTürk Projesi, Yıldız Gezi Parkı ve Diğer Büyük Temaşa Alanları Projeleri, Ahmed Rıfkı Bey'in Panorama Tarih Müzesi Projesi, Tahtaciyan'ın Galata Kulesi Projesi, Sarkis Balyan'ın Adalar Köprüsü Projesi, Kanal Projeleri- Don-Volga, Suveyş, Tuna-Karadeniz, Piyale Paşa-Haliç, Körfez-Sabanca-Karadeniz, Haliç-Karadeniz Kanal Projeleri, Irmak ve Sulama ProjeleriKonya, Kızılırmak, Gediz, Sakarya, Fırat-Dicle Sulama Kanalı Projeleri ve Haremenyn Projeleri (Deniz Suyundan İçilebilir Su Elde Etme Projesi) Akdeniz-Lut Gölü-Akabe Körfezi Kanalı, Gemi Taşımacılığına Mahsus Demiryolu Projesi."

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bir gün Menzile bir hasta getirdiler. Seyda Hz. (k.s.) lerinin evini sordular,

* Bir gün Menzile bir hasta getirdiler. Seyda Hz. (k.s.) lerinin evini sordular, bende camiye gelir oraya götürün dedim. Oldukça halsiz, adeta cansiz bir kişiyi arabadan çikarip camiye götürdüler ve yatirdilar. Seyda Hz.leri (k.s.) geldi, namazini eda ettikten sonra hastanin yanina yaklaşti. Dua okuduktan sonra elini hastanin başina koydu ve ayagina kadar gezdirdi, hasta sahiblerine döndü: " Allah  şifa versin, saglik Allah'tandir, hastalikta. Biz dua ettik, gerisi Allahu Tea-la'nin bilecegi iştir. Bizim elimizde birşey yoktur." diye buyurdu. Bunun üzerine sahibleri hastalarini alarak hiçbir şey demeden ve teybe de almadan gittiler. Ben de içimden kızdım, niçin böyle inançsız kişileri yolluyorlar. Mübareği rahatsız ediyorlar dedim. Bu olaydan 2-3 gün sonra şöyle bir rüya gördüm: Camideyim ayni hasta yatiyor, fakat çenesi aşagi dogru hareket etti, kulagi uzadi ve büyüdü garip bir şekil aldi. Gavs hazretleri de ayakta kibleye karşi duruyordu. Birden Şeyda hazretleri

Menzil'deki Merkad-ı Şerif'in girişinde, üst kısımda bulunan Lafza-i Celâl

Menzil'deki Merkad-ı  Şerif'in girişinde, üst  kısımda bulunan Lafza-i  Celâl ve Lafza-i Nebî...  İkisi arasında bulunan ise  mübarek Hacerü'l Esved  taşından bir parça...

Letaif Nedir?Bilindiği gibi insan gerçek yapısı on letaifden oluşmuştur

Letaif Nedir? Letaif Nedir? Bilindiği gibi insan gerçek yapısı on letaifden oluşmuştur. Bunu beşi emirler ( melekut) aleminden, diğer beş tanesi de madde ( mülk) alemindendir. Emir alemi arşın üstündedir; görüntü ve madde olmaksızın Allahu Teala’nın ( c.c) emriyle yaratılmıştır. Alem-i mülk, alem-i halk denen madde alemi ise arşın altında hava küresine kadar olup beş duyu ile anlaşılabilir. Emirler aleminden ol an beş letaifden biri insani kalb’dir. Madde aleminde yer, insanın sol memesinin dört parmak altındadır. İkincisi insani ruh olup sağ memenin dört parmak altındadır. Üçüncü sır’dır ve sol memenin iki parmak üstündedir. Dördüncüsü hafa ismini alır, sağ memenin iki parmak üstündedir. Beşincisi boyun çukurunun iki parmak altında bulunan ahfa’dır. Bu letaifler İmam-ı Rabbani (k.s) Hazretlerinin buyurduğu gibi nurdan yaratılmıştır. Bunların varlığını keşif sahipleri de söylemektedir. Çünkü bu letaifler esas yerlerine döndükten sonra yerleri boş olarak görülmektedir. Gerçekten Allah-