Birgün Hasan-ı Basrî hazretlerine birisi gelip:
- Filan kimse seni çekiştirdi, gıybet etti.
- Sen o zâtın evine niçin gitmiştin?
- Misafir olarak da'vet etmişti.
- Sana ne ikrâm etti?
- Çeşitli yemekler ve meşrubat...
- Bu kadar yemekleri, içinde sakladın da, bir çift sözü mü saklayamayıp bana getirdin!
Daha sonra kendisinin aleyhinde konuşan bu kimseye, bir tabak taze hurma ile birlikte özür
dileyerek, şöyle haber gönderdi:
"Duyduğuma göre sevablarını, benim amel defterime geçirmişsin! İsterdim ki, karşılık vereyim! Kusura bakmayın! Bizim hediyemiz sizin ki kadar çok
olmadı."
- Filan kimse seni çekiştirdi, gıybet etti.
- Sen o zâtın evine niçin gitmiştin?
- Misafir olarak da'vet etmişti.
- Sana ne ikrâm etti?
- Çeşitli yemekler ve meşrubat...
- Bu kadar yemekleri, içinde sakladın da, bir çift sözü mü saklayamayıp bana getirdin!
Daha sonra kendisinin aleyhinde konuşan bu kimseye, bir tabak taze hurma ile birlikte özür
dileyerek, şöyle haber gönderdi:
"Duyduğuma göre sevablarını, benim amel defterime geçirmişsin! İsterdim ki, karşılık vereyim! Kusura bakmayın! Bizim hediyemiz sizin ki kadar çok
olmadı."
Yorumlar